Aynur Tuncel Yazgan, Bahri Bayram Belen ve Ümit Altaş’ın birlikte hazırlayıp sunduğu “Hukuk Güvenliği” programının 22 Şubat 2024 tarihli kaydını sizlerle paylaşıyoruz. Bu kayıt aynı zamanda sitemizde erişime sunduğumuz 08.02.2024 tarihli programın da devamı.

95.0 Açık Radyo’da yayınlanan programa konuk olan Prof. Dr. Turgut Tarhanlı bu programda; Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na yaptığı yeni başvuruları ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun talebi ile başlayan müzekkereleri ve ülkelerin mahkemeye yaptığı sunumları anlatıyor.

Kaydı bizlerle paylaşan 95.0 Açık Radyo’ya teşekkür ediyoruz.

 

Program yapıldığı sırada Türkiye Lahey önünde sunumunu henüz yapmamıştı. Dışişleri Bakanı Yardımcısı Ahmet Yıldız’ın 26.02.2024 tarihinde yapmış olduğu sunumu da aşağıdaki videoyu tıklayarak izleyebilirsiniz.

Turgut Tarhanlı’nın Türkiye’nin sunumu ile ilgili kendine ait X hesabından yaptığı 26.02.2024 tarihli yorumu da aşağıda sizlerle paylaşıyoruz:

“TR, UAD önünde, bugün Dışişleri Bakan Yrd Ahmet Yıldız’ın sözlü sunumuyla görüşünü açıkladı. TR’nin, bu sorunla ilgili iddiasına rağmen hukuki düzeyi ve içeriği oldukça düşük profilli bir sunum oldu. Medyanın tekrarı olmaktansa, özgün hukuki analize dayanan bir sunum olmalıydı.

BM Genel Kurulu’nun, İsrail’in işgal altında tuttuğu topraklar konusunda hukuki sonuçlara dair UAD’den Danışma Görüşü talebiyle Divan’ın çağrısı üzerine, BM üyeleri yazılı raporlar sundu. TR o yazılı sunumunda nasıl bir hukuki analiz sundu bilmiyoruz. UAD sitesinde yer almıyor.

En geç Temmuz 2023’de sunulması gereken BM üyelerinin yazılı sunumları 57 devletçe gerçekleşti. Ekim 2023 ise, o sunumlara dair üye devlet görüşlerini içeren ikinci döngü yazılı sunumların alınması için bir vadeydi. TR o ikinci evrede bir sunumda bulunmadı.

Bugün UAD sitesi üzerinden canlı yayında dinlediğimiz TR’nin sözlü sunumu, yargı organı önünde yapılan bir sunum olmasıyla hem hukuki içeriği hem de sunuş biçimi açısından TR’nin siyasi dilindeki iddiasının çok gerisindeydi. Bu beyanların devlet adına hukuki sonuçları vardır.

Acaba, TR olarak, kuvvetle savunulan uluslararası politika konularında bile, ulusl.sı hukuk bilgisi ve o bilgiyi hünerle kullanma becerisinin yetersizliği, ülke içinde de yüzleştiğimiz, hukukun üstünlüğüne olan saygı ve atfedilen önemin yitip gitmesinin tezahürü olabilir mi?”