Hukukun Ekonomi Politik Analizi ve Liberal Hukuk Düzeninin Eleştirisi

GİRİŞ BÖLÜMÜNDEN

Marx “hukukun toplum tarihinden bağımsız bir tarihi yoktur” tespitini yaparken esas olarak hukukun dış etkenlerce belirlendiğinin altını çizmiştir. İlkel toplumdan günümüz modern toplumuna hukukun yapısal karakteri, zorunlu bir biçimde yürürlükte olduğu sistemin toplumsal, politik ve ekonomik gerçeklikleri tarafından şekillendirilmiştir…

Günümüz toplumu açısından hukuk, komşuluk ilişkilerinden ticari ilişkilere, güvenliğin sağlanmasından sağlık hizmetlerine, bireyin yaşamının hemen her noktasına nüfuz eden bir kurallar sistemi meydana getirerek gerek toplumsal gerek özel alan üzerinde doğrudan etkinlik gösterebilecek bir boyuta ulaşmıştır. Hukukun ulaştığı bu boyut, toplumsal yapının bütün katmanlarına yayılarak, adeta her şeyin kurallaştırılması, izlenmesi ve kontrol edilmeye çalışılmasıyla sonuçlanan yeni bir düzen yaratmıştır. Kontrol toplumu veya gözetim toplumu gibi adlar da verilen bu yeni toplumsal düzen içinde hukukun etkinliği, geleneksel sınırlarının çok ötesine geçmiş ve bireysel yaşamın en mahrem noktalarına kadar uzanmaya başlamıştır.

Hukukun modern liberal devlet içinde ulaştığı bu konum, onun ne olduğu konusu üzerinde yeniden düşünülmesini gerektirmektedir. Hukukun biçim, içerik, işlev, yapısal özellikler ve temel ilkeler yönünden toplumsal etkinliğinin derinlemesine incelenmesi önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır. Fakat modern devlet ve toplumda, hukukun anlamı ve nasıl bir fonksiyon üstlendiğinin açıklanabilmesi için hukukun, içinde var olduğu sistemden yalıtılarak tek başına değerlendirilmeye tabi tutulması yeterli değildir… Bu bağlamda hukukun çok boyutlu bir düzlemde incelemesine yönelmiş bir araştırmanın, yalnızca hukuksal kategorilerle, kavramlarla, normlarla ya da ilkelerle sınırlandırılması düşünülemez. Hukukun salt hukuksal yöntemlerle anlamlandırılmak istenmesi her zaman çeşitli eksikliklere sebebiyet verecektir.

0000000692750-1

ARKA KAPAKTAN

Hukuk sadece normlar, kuralar, kategoriler, ilkeler ya da kavramlar olarak değerlendirildiği müddetçe şekli bir soyutlamadan başka bir şey değildir. Liberalizmin hukuksal söyleminin mantığının kavranabilmesi, hukuku, yürürlükte bulunduğu ekonomi politik sistemdeki iktidar, ideoloji, toplum, kültür ve tarih gibi bir dizi farklı etmenle bir arada göz önünde bulundurulacak biçimde, karşılıklı bir ilişkiler ağı içinde değerlendirmeyi zorunlu kılar. Zira hukukun görünmeyen veya görünmesi pek de arzu edilmeyen yüzü, hukuk düzeni vasıtasıyla ekonomi politik sistemin bekasının sürdürülmesinde, sistem içindeki egemen unsurların çıkarlarının korunmasında, var olan hukuksal ve ekonomik eşitsizliklere, sömürü koşullarına, ayrımcılıklara karşı yürütülen mücadele ve itaatsizliklerin bir kısmının yasa dışı haline getirilmesinde ortaya çıkar. Hukuk, bu görünmeyen yüzüyle, gerçeklerin maskelenmesi ve insanların zihinlerinde bir tür sahte bilinç yaratılmasında başrolü oynar. Devletin hem ideoloji hem de baskı aygıtı olarak işlevselleşir. Bu nedenle liberal hukuk düzeni, dış dünyadan soyutlanarak, tek başına belli değerler üreten ve belli anlamlara sahip bir yapı içinde düşünülemez. O, her zaman üretim ilişkilerini, toplumsal gerçeği ve iktidarın gerekliliklerini takip eder. İşte tüm bu nedenlerle hukuk politiktir; mevcut ekonomi politik sistemin içine kök salmış ve onunla bütünleşmiştir.

Bununla birlikte hukuk, her zaman egemen güçlerin tek taraflı biçimde kendi lehlerine çalışan bir aracı olmamıştır. Aynı zamanda geniş kitlelerin, iktidar odakları üzerinde baskı kurabilmeleri, kendi karşı hegemonyalarını inşa edebilmeleri, liberal ekonomi politik sistemin işleyişi ile kapitalist üretim ve mülkiyet ilişkilerinden kaynaklanan ve sözü edilen kitlelerin aleyhine sonuç doğuran süreçlerin tersine çevrilebilmesi noktasında bir savunma ve mücadele aracı olarak da kullanılabilmektedir.

İMGE KİTABEVİ

Birinci Basım: Ankara, Mayıs 2016

414 Sayfa

Şefik Taylan Akman, 1980 Denizli doğumlu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Genel Kamu Hukuku alanında yüksek lisansını tamamladı. Aynı enstitüde Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi alanında yaptı. Doktora sonrası araştırmalarını yürütmek üzere 2013-2014 yılları arasında University of Visconsin Law School’da misafir öğretim üyesi olarak bulundu. Halen Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalında yardımcı doçent olarak görevine devam etmektedir.