TÜRKÇEYE ÇEVİRENLERİN ÖNSÖZÜNDEN

Hukuk öğrenimi sırasında hukukçular pek çok kuramcının veya felsefecinin ismiyle karşılaşır. Bunların büyük bir kısmına Kamu Hukuku derslerinde değinilir. Akla ilk gelenler şüphesiz Hobbes, Locke ve Rousseau’dur. Ama bir isim vardır ki hukuk öğrencisi fakülteye adım attığı ilk andan itibaren muhtemelen her öğretim üyesinden bir kez bile olsa mutlaka duymuştur. Tahmin edeceğiniz üzere bu isim Hans Kelsen’dir. Kelsen’in adıyla özdeşleşmiş “normlar hiyerarşisi” kavramı, hukuk kurallarının hiyerarşik yapısını anlamak için anahtar kavram olarak görülür. Anayasa hukuku dersinde, Anayasa Mahkemesi’nin Kıta Avrupası hukuk sistemi içinde Kelsen tarafından teklif edildiği dile getirilir. Hukuk Felsefesi dersinde kadim doğal hukuk-hukuki pozitivizm tartışmasında adı sıklıkla anılır. Hukuk Sosyolojisinde Kelsen’in tasarladığı hukuk düzeninin gerçeklikten ne kadar kopuk olduğu anlatılır. Genel Kamu Hukuku dersinde Kelsen’in hukukla devleti özdeşleştiren devlet teorisi incelenir. Uluslararası Hukuk derslerinde Kelsen, ulusal hukuk ile uluslararası hukuk arasındaki ilişkiye dair öne sürülen önemli bir iddianın taraftarıdır. Kimi zaman ceza hukukçuları ceza normlarının yapısını incelemek ister; Kelsen’den bahsetmeden incelemeyi tamamlayamaz. İsminin hukukun neredeyse her alanında pek çok defa geçmesi, onu bir efsane haline de getirmiştir. Kendisinden bu kadar çok bahsedilen her ismin başına geldiği gibi, söylemediği şeyler atfedilmiş, çeşitli kavgaların tarafı yapılmış, bir anlamda suiistimal de edilmiştir.

Palson’un sunuşu okunduğunda açıkça görüleceği üzere Saf Hukuk Kuramı Kantçı veya yeni-Kantçı felsefenin etkisinde yazılmıştır. Kitabın başlığında yer alan ve Kelsen’in kuramıyla özdeşleşen “saf kuram”, Kelsen’in Saf Aklın Eleştirisi’ndeki teşebbüsünün hukuk alanındaki karşılığı gibi görülebilir…

Ertuğrul Uzun & Melike Belkıs Aydın

Eskişehir, Ağustos 2016

877555784_400_wm(İNGİLİZCEYE) ÇEVİRENLERİN ÖNSÖZÜNDEN

Kelsen bu kısa denemeyi 1934’te, üzerindeki yeni-Kantçı etkinin zirvede olduğu bir dönemde yayımladı… 1934 sonrasında Kelsen, deneyimci (empiricist) repertuara ait kavramlar kullanmaya başlar. Bazı yazılarında, sözgelimi, Hume’un nedensellik analizini kullanır ve a priori bir nedensellik kategorisinin, Hume’den uzağa, yanlış yöne giden bir adım olacağını iddia eder. Nihayet 1960’tan sonra ikinci ve üçüncü aşamalarından tanıdığımız Saf Hukuk Kuramı’nın büyük bir kısmından vazgeçer ve onun yerine hukukun istenç veya “irade” kuramının unsurlarını sunar.

Eğer Kelsen’in Saf Hukuk Kuramı’nın en karakteristik şeklini bu ikinci, yeni-Kantçı aşaması temsil ediyorsa, elinizdeki deneme de onun merkezi metnidir…

B.L.P ve S.L.P

St Louis, Kasım 1990

İÇİNDEKİLER

Kısaltmalar

Yazarın Önsözü

I – Hukuk ve Doğa

II – Hukuk ve Ahlak

III – Hukuk Kavramı ve Yeniden İnşa Edilmiş Hukuk Normu Doktrini

IV – Hukuk Kavramının Düalizminin Üstesinden Gelmek

V – Hukuk sistemi ve Hiyerarşik Yapısı

VI -Yorum

VII – Hukukun Yaratılmasının Metodları

VIII -Hukuk ve Devlet

IX – Devlet ve Uluslararası Hukuk

Sunuş: Bonnie Litschewski Paulson & Stanley L. Paulson

Ek I: İlave Notlar

Ek II: Biyografik Notlar

Çeviren : Ertuğrul Uzun

Nora Yayınları, 2016