Perikles’in “Demokrasiye Övgü” başlığıyla erişime sunduğumuz cenaze töreni söylevinden sonra şimdi söz sırası Platon’un Perikles’i alaya almak için yazdığı Meneksenos adlı diyalogda. Metin içerisindeki vurgular bize ait.   

Demokrasi düşmanı Platon’un Perikles’i alaya almak için yazdığı Meneksenos adlı diyalogda, “Sokrates”e ölüleri övmek için güzel sözler söyleyip söyleyemeyeceği sorulur. O da şöyle der:
“Kendiliğimden belki hiçbir şey söyleyemezdim. Ama, daha dün Aspasia’nın ölüler üzerine hazırlamış olduğu söylevi dinledim. O da senin dediğin gibi, Atinalıların söylevci seçeceklerini duymuş; bunun üzerine önümde, söylevin bir bölümünü, nasıl olması gerekiyorsa öylece hazırlıksız olarak söyleyiverdi; geri kalanını da zaten önceden düşünmüş, çünkü galiba Perikles’in o ölüler üstüne vermiş olduğu söylevi Aspasia hazırlamış; işte bu söylevden bir kaç parça alarak birbirine eklemekle yetindi.”

“Sokrates” böyle demekle birlikte, Aspasia’nın ağzından aktardığı sözlerde, Perikles’in Thukydides’te okuduğumuz söylevindeki düşüncelerine pek benzemeyen birtakım fikirler vardır. Aşağıya aldığımız parça da, ister gerçeğe uysun, ister Platon tarafından alay için uydurulmuş olsun bu bakımdan ayrıca düşünülmeye değer.

Aspasia ve Perikles

Aspasia aydın bir kadındı. Atinalı olmadığı için Perikles’le evlenememiş ve metres yaşamıştı. Çocuklarına özel bir yasayla Atina yurttaşlığı verilmesi gürültülere yol açmıştı.
Böylece doğan ve yetişen bu savaşçıların ataları, kendilerini yönetmek için bir devlet kurmuşlardı. Bunun üzerinde söz söylememiz de uygun düşer; çünkü insanları yetiştiren yönetimdir, yönetim iyi olursa insan da iyi olur, kötü olursa tersi olur. Onun için, babalarımızın ve aralarında önümüzdeki ölülerin de bulunduğu bugünkü yurttaşlarımızın, kendilerini erdemli kılan düzenli bir devlet yönetimi altında yetiştiklerini göstermek gerekir. O zamanki yönetim bugünkünün aynıydı; bugün de seçkinlerin yönetimi altında yaşıyoruz, o çağlardan beri de aynı yönetim altında yaşadık; buna, bazıları demokratlık diyor; başkaları da diledikleri adı veriyorlar.

Gerçekte bu yönetim, çokluğun da rızasıyla kurulmuş olan seçkinler yönetimidir. Gerçi başımızda krallar bulunmuştur ve onlara, bu hakkı önceleri doğuşları, sonra da seçimler vermiştir, ama yetki daha ziyade çokluğun elindedir. Çokluk, devlet yönetimi göreviyle erki en iyi yurttaşlara emanet etmiştir; hiç kimse sakatlığı, yoksulluğu veya doğuşunun yüksek olmayışı yüzünden bu göreve elverişsiz sayılmamış; hiç kimse başka memleketlerde olduğu gibi, bunlara karşıt üstünlüklerinden ötürü yeğinlenmemiştir. Yalnız bir kural kabul edilmiştir: usta ve erdemli olan buyurur ve yönetir. Bu bizim yönetim biçimimizin temeli, bütün yurttaşların eşit koşullar altında doğmuş olmasına dayanır. Başka devletlerin halkı, türlü yerlerden gelmiş çeşitli soylardandır; bu çeşitlilik yönetimlerinden de görülür, bunlar ya tiranlık ya oligarklıktır. Orada, bir kaç kişi bütün yurttaşlarını köle gibi kullanır, çokluk da bu bir kaç kişiyi kendisine efendi bilir. Fakat bizler ve yurttaşlarımız hep kardeşiz, çünkü ortak bir anadan çıktık, kendimizi ne birbirimizin kölesi ne de efendisi sayıyoruz. Doğanın sağlamış olduğu o doğum birliği, bizi yasaya göre hak eşitliği aramaya, erdem ve bilgelikten başka hiçbir üstünlük tanımamaya sürüklüyor.

Çeviren: İrfan Şahinbaş

Kaynak: http://dogu-roma.blogspot.com/2016/01/perikles-cenaze-konusmas-yunanca.html

 

BİBLİYOGRAFYA
Genel (Eski Yunan için Türkçe Kaynaklar)
Arif Müfid Mansel, Ege ve Yunan Tarihi (Ankara: T. Tarih K. B., 1963), 2’nci bas., Türk Tarih Kurumu Yay., XIII. Seri/8a.
Hense-Leonard(çev. Suad Baydur), Hellen-Latin Eski Çağ Bilgisi I (İstanbul: İ. Horoz B., 1948), İ. Ü., Edebiyat Fakültesi Yay. 371; Parag 1-124.
George Sabine (çev. Harun Rızatepe), Siyasal Düşünceler Tarihi I Eski Çağ – Orta Çağ (Ankara: Sevinç M., 1969), Türk Siyasî İlimler Derneği Yay. 16, Bl. 1-2.
Recai Galip Okandan, Umumî Âmme Hukuku Dersleri (İstanbul: Fakülteler M., 1959), 2’nci bas., İ. Ü. Yay. 473, Hukuk Fakültesi 105, s. 192-224.
Gaetano Mosca (çev. Mukbil Özyörük), Eski Yunan’da Siyasî Müessese ve Doktrinler A. Ü., Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt II (1945), Sayı 4, s. 234-56.
Niyazi Berkes, Eski Atina’da Demokrasinin Doğuşuna Dair A. Ü., Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi, Cilt IV (1946), Sayı 4, s. 437-55.
Hüseyin Batuhan, Batıda Tolerans Fikrinin Gelişmesi (İstanbul : İstanbul M., 1959), Anıl Yayınevi, s. 78-100.
İsmail Tunalı, Grek Estetiki (İstanbul: Baha M., 1963), İ. Ü., Edebiyat Fakültesi Yay. 1022.

Herodotos Üstüne Yabancı Dillerde Kaynaklar
A. Bauer. DieEntstehungdesherodotischenGeschichtswerkes (Berlin, 1878)
A. Hauvette, Hérodotehistoriendesguerresmédiques (Paris, 1894).
A. Kirchhoff, DieEntstehungszeitdesherodotischenGeschichtswerkes (Berlin, 1878)
E. Meyer, Forschungen (1892-99)
J. E. Powell, TheHistory of Herodotus (1930)

Thukydides Üstüne Yabancı Dillerde Kaynaklar
J. H. Finley, Thucydides (Cambridge, Mass., 1942)
W. Jaeger (trans. G. Highet), Paideia: TheIdeals of GreekCulture, 3 cilt (New York, 1939-44), I.
G. B. Grundy, ThucydidesandtheHistory of His Age, 2 cilt (Oxford, 1948)
W. Roscher, Leben, WerkeundZeitalterdesThukydides (1842)
W. Schadewaldt, DieGeschichtsschreibungdesThukydides (1929)
F. W. Ulrich, BeitraegezurErklaerungdesThukydides (1846-52)